“Nebati, Ece-Murat Büyükekşi çiftine tavsiyelerini lisana getirip, evlilik cüzdanını Prof. Kurtulmuş’a aktaracağını belirtip, kelam şöyle girdi:- Bu düğünün hazırlıkları Mehmet Büyükekşi’nin konutunda mi, bizim konutta mi oldu tam anlayamadım. Zira ben sağdıcın babasıyım.

Nebati’nin bu kelamları üzerine dostları, arkadaşları tempo tuttu

:- Sıra Süleyman’a (Nebati) geldi… Evlilik sırası Süleyman’da…

Nureddin Nebati, tutulan tempoya katıldı:

– İnşallah, hayırlısıyla… Sıra onda demektir…

Ece-Murat Büyükekşi çiftine birinci tavsiyesini ortaya koydu:

– Evvel Allah’ın bizler için belirlediği “Evlenin, çoğalın” dediği kuralı yerine getireceksiniz inşallah.

– Birbirinizi şu anda sevdiğiniz üzere sevmeye devam edin. Bir yastıkta kocarken bol bol çocuk yapın.

Hayatın daima nişanlılığın, evliliğin birinci günlerindeki üzere geçmediğini vurguladı:

– Hayatın bize öğrettiği inişler, çıkışlar vardır. Bu türlü anlarda abdestiniz varsa iki rekat namaz kılın. Yoksa abdest alıp namaza durun ki hudutlarınız yatışsın, sakinleşin.

Nebati, gülümseyerek kelamı gözlere taşıdı:

– Şu anda birbirinizin gözlerinin içinde kayboluyorsunuz. Zira, birbirinizi çok seviyorsunuz. Gözlerinizdeki ışık, aşk hiç azalmasın.

Ardından ekledi:

– Daima birbirinize bakın. Birbirinizin gözlerinin içinde kaybolmaya devam edin. Bunu yaparken ailelerinizi, büyüklerinizi asla unutmayın.

Nebati, tavsiyelerini tamamladıktan sonra evlilik cüzdanını Prof. Numan Kurtulmuş’a uzattı. Prof. Kurtulmuş, geline döndü:- Ben evlilik cüzdanı kaybetmiş bir kişi olarak, bunu en uygun senin koruyacağına, saklayacağına inanıyorum. Evlilik cüzdanınız sana emanet.

Ece-Murat Büyükekşi çiftine mutluluklar diliyorum…”